KREDİ borcu nedeniyle, Aliağa cezaevinde kabus gibi 23 gün geçirdikten sonra, cezaevi İnfaz Koruma Memurları’nın aralarında para toplayıp, özgürlüğüne kavuşturduğu Bayındırlı şehit eşi İlknur Şenol ....
İnfaz Koruma Memurları’nın aralarında para toplayıp özgürlüğüne kavuşturduğu Bayındırlı şehit eşi İlknur Şenol, Torbalı Cezaevi’nde bulunan 37 yaşındaki tek oğlu Mustafa Ali Şenol’un da “ben onsuz yaşayamam” diyerek bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını istedi.
KREDİ borcu nedeniyle, Aliağa cezaevinde kabus gibi 23 gün geçirdikten sonra, cezaevi İnfaz Koruma Memurları’nın aralarında para toplayıp, özgürlüğüne kavuşturduğu Bayındırlı şehit eşi İlknur Şenol (53), bir arkadaşına kefil olduğu borç yüzünden Torbalı Cezaevi’nde bulunan 37 yaşındaki tek oğlu Mustafa Ali Şenol’un da, bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını istedi. Gözü yaşlı anne, oğlunun da kendisi gibi 90 gün hapis cezası aldığını hatırlatarak, “Ben oğlumu eşimin şehit maaşıyla yetiştirdim. Onun hapis yatmasına gönlüm razı olmuyor. Ne olur onu da kurtarın. Bir şehit eşi olarak, garibanların dostu Başbakan’dan yardım istiyorum” diye feryat etti.
TORBALI’DA YAKALANDI
HAYATTA tek varlığının oğlu Mustafa Ali Şenol olduğunu ifade eden İlknur Teyze, “Ben cahil biriyim. Kredi kullanmıştık. Toplam bin lira olan borcumuz, ödemeler aksayınca kısa sürede 4 bin liraya ulaşmış. Yaklaşık 23 gün önce Torbalı Cezaevi’nde yatan oğlumu ziyaret etmek için cezaevine gitmiştim. Onla orada görüştükten sonra, kimliğime bakan jandarmalar arandığımı ve hakkımda yakalama kararı olduğunu söylediler. Bir anda dünya başıma yıkıldı. Sinir krizi geçirip bayılmışım. Beni hastaneye kaldırıp, tedavi ettikten sonra Aliağa Cezaevi’ne götürdüler. Büyük bir bölümünü ağlayarak geçirdiğim cezaevi günlerim böyle başladı” dedi.
“DUA EDİYORUM”
2 çocuk sahibi oğlu Mustafa Ali Şenol’un bir yıl kadar önce eşiyle arasının bozulduğunu ve Bayındır’ın Pınarlı Köyü Yanıkçiftlik Mevkii’nde bulunan evlerinde kendisiyle birlikte yaşamaya başladığını anlatan talihsiz anne, “Oğlum uzun yıllardır servis şoförlüğü yapıyor. O da, bir arkadaşına kefil olmuş. Borç ödenmeyince oğlumla aynı kaderi paylaştık. O Torbalı, ben ise Aliağa Cezaevi’ne düştüm. En son kendisiyle cezaevinde görüştüğümde bana gözyaşları içinde “Ana, hayatta tek varlığım sensin. Ne olur beni bırakıp gitme” dedi. Birbirimizden zor ayrıldık. Mustafa Ali son derece merhametli ve iyi birisidir. Cebinde 5 lira olsun istediklerinde hiç düşünmeden verir. Eşim Kerim Şenol’u, 37 yıl önce Erzurum Ilıca’da vatani görevini yaparken, tüp patlaması sonucu kaybettim. Eşimin ardından bana devlet tarafından cüzi miktarda şehit maaşı bağlansa da, oğlumu tarlalarda çalışarak, zor şartlarda yetiştirdim. Aç kaldım ama hayatım boyunca bir daha evlenmeyi hiç düşünmedim. Kendimi tek varlığım olan oğluma adadım. Bildiğim kadarıyla onun sorumlu olduğu borç miktarı 4 5 bin lira civarındaymış. Ben, hayatta haklarını asla ödeyemeyeceğim cezaevi görevlileri tarafından özgürlüğüme kavuşturuldum. İnşallah oğlumda en kısa sürede özgürlüğüne kavuşur. Ona da birilerinin yardım etmesi için her gün dua ediyorum. Allah bizleri daha beterinden korusun. Tekrar tekrar gardiyanlara teşekkür ediyorum. Allah onlardan razı olsun” diye konuşarak sözlerini tamamladı.
TORBALI’YA GELECEK
GÖTÜRÜLDÜĞÜ Aliağa Cezaevi’nde, 11 kişilik koğuşta kaldığını ve gerek gardiyanların, gerekse mahkumların kendisine çok iyi davrandığını belirten anne Şenol, “Onların haklarını asla ödeyemem. Cezaevinde 2 kez sinir krizi geçirmeme rağmen, görevli ve mahkum arkadaşlar bana yardımcı oldu. Çamaşır bile yıkatmadılar. Yemeğimi onlar verdiler. Hayatta cezaevi ile tanışmamış benim gibi birinin burada ne aradığını düşünerek, her gün ağladım. Gardiyanlar ve cezaevi görevlileri içinde bulunduğum duruma çok üzülmüşler. Artık onların hepsi benim evladım. Cezaevi yetkilileri, bana her defasında “Bir şehit eşini burada tutmaktan utanıyoruz” diyorlardı. Gösterdikleri hassasiyete teşekkür ederim. İlk görüş gününde oğlumu cezaevinde ziyaret edip, hasret gidereceğim. Ben onsuz yaşayamam” dedi.
Bu haber 2905 defa okunmuştur.
