Selçuklu kadınlar ve onları destekleyen onlarca erkek hükümeti ve Başbakan Tayyip Erdoğanı kürtaj yasasını çıkaracakları için protesto ettiler.
Ellerinde pankartlarla, müzik eşliğinde İstasyon meydanında toplandılar.
Belediye Meclis Üyesi Avukat Filiz Ceritoğlu SENGEL elindeki bildiriyi okudu.”AKP hükümetinin ve Başbakanın Kadın düşmanı Politikalarının son göstergesi, Kadının kürtaj halkını yok etmeye ve bir tıbbi müdahale olan sezaryene karşı yaptığı açıklamalardır.
Kadınların kaç çocuk doğuracaklarını, nasıl doğuracaklarını belirlemeye kadar varmış olan baskılar, kadınların en sonund yatak odalarına kadar girmiş bulunmaklktadır. Başbakan tarafından yapılan bu açıklama;” enaz üç çocuk doğurun, oda yetmez beş çocuk “ çağrısıyla kadınları eve kapatmaya yönelik dayatmanın gerekirse kürtaj yağsı ile ve zor kullanarak uygulanmak istediğinin göstergesidir.
Failler hala bulunamamış olan veya bile bile gizlenen Uludere ile Kürtaj arasında benzerlik kurulması, hem Uludere’ de yakınlarını kaybetmiş olanların üzüntüsüne aldırmamak hemde hedef saptırmak anlamını taşımaktır. Çocuk yaşta 34 kişinin yaşamını yitirdiği Uludere katliamının hesabını vermek yerine kürtaj ve sezaryen karşıtı açıklamaları ile karşımıza çıkan başbakan, insanların yaşam hakları ile birebir oynar hale gelmiş bulunmaktadır. Kadın erkek eşitliği hakkındaki görüşleri, politikaları dayayttığı çocuk sayıları ile birlikte düşündüğümüzde kadınları kuluçka makinesine indirgeyen bu zihniyet; kadınları kendi bedenlerine sahip olmasını engellemeye çalışmakta ve kadınları sadece doğurgan bir canlı olarak görmektedir.
Uluslar arası hukukla tanınmış tüm haklar; kişinin tam ve sağlıklı olarak dünyaya gelmesi ile başlar. Kadınların kendi varlıklarını koruma ve özgürce sürdürme hakkı hiç kuşkusuz henüz oluşmamış haklara göre daha üstündür.
Suç olan kürtaj değil, kadınların hayatlarını riske atacak tehlikelere zorlamaktır.
Başbakan, anne karnındaki bebeğin yaşama hakkı ile ilgili aynı hassasiyeti,”polis tekmeleri ile eylem alanında iki aylık bebeğini düşüren 19 yaşındaki genç kadın için göstermediği herkes çe bilinmektedir. Kadının kendi bedeni üzerindeki söz sahibi olma hakkını meşru görmeyin, polis tekmelerine maruz kalarak bebek düşürülmesi meşru kabul edilmektedir.
Ne “kürtaj hakkımızın” nede “bedenimiz”, cinselliğimiz üzerindeki haklarımızın sınırlandırılmasına izin vermeyiz. Bütün dünyada kadınlar, kürtaj hakları için, bedenlerini erkek egemen sisteminden kurtarmak için mücadele ederken; Türkiye’ de erkek devlet bedenlerimiz üzerinde kara verebileceğini iddia ediyor. Kadınların bedeni devletin ve erkeklerin mülkü değidir. Denetleyemezsiniz dedi.
Daha sonra başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yazılmış açık mektup, dağıtıldı . DHA VEYSEL EROL SELÇUK
Bu haber 1165 defa okunmuştur.
