reklam
İzmir https://www.booked.net/
+C

Yük.: +13°

Düş.: -1°

Pt, 11.02.2019
Ana Sayfa SELÇUK EFES HABERLERİ 06 Nisan 2011, 19:15 1026 Görüntüleme

Başkan Ülgür den Birlik Çağrısı

reklam
reklam

Selçuk Belediye Meclisi Nisan ayı ilk toplantısını kalabalık bir izleyici katılımıyla Ahmet Taner Kışlalı Salonunda gerçekleştirdi.

. Dokuz maddeden oluşan gündemin görüşülmesine başlanmadan önce gündem dışı bir konuşma yaparak son günlerdeki Kültür Bakanlığı ile Selçuk Belediyesi arasında yaşanan sorunları değerlendiren Belediye Başkanı H.Vefa ÜLGÜR,  Selçuk’a ve Selçuk Belediyesine karşı yapılan haksızlıklar karşısında yerel güçlerin suskun kaldığına dikkat çekti.

Konuşmasının başında yıllar önce  Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Efes Ören yerleri gelirlerinin kesilerek; Bakanlığa verildiğini, bunun da Selçuk ilçesi için büyük kayıplara neden olduğunun altını çizen  Başkan Ülgür; “ Benim Belediye Başkanı seçilmemden beş ay önce Selçuk Belediyesine aktarılan Efes Ören Yeri gelirleri kesilerek tamamına yakını Bakanlığa aktarıldı. 13 yıldan bu yana bu gelir kaybı devam etmektedir. Yıllık 10-12 milyon Tl tutan bir gelir kaybıdır bu. O günden bu yana hesaplandığında Selçuk Belediyesi dolayısıyla Selçuk halkı en az 120 milyon hatta 150-160 milyon TL gelir kaybına uğramıştır. Selçuk Belediyesinin 2010 yılı bütçesinin 20 milyon olduğunu düşündüğümüzde bu belediyemizin sekiz yılını kaybetmesi demektir. O gün o zamanki belediye başkanının muhalifi bazı kimselerin bu gelirlerin kesilmesine sevindiklerini, hatta katkıda bulunduklarını biliyoruz. Ama ne oldu Selçuk kaybetti. Eskiden olduğu gibi Efes ören yerlerindeki gelirlerin yüzde 40’lıkbölümü Selçuk Belediyesine aktarılmış olsaydı çok önemli bir kaynak elimize geçecekti ve bu da Selçuk için oldukça iyi yatırımlar yapmamıza neden olacaktı. Bu kaynak ile her şeyi yeniden dizayn edebilirdik” dedi.

Kültür Bakanlığı ile Selçuk Belediyesi arsında yıllar öncesine benzer bir sürecin yeniden yaşanmakta olduğunu ifade eden Ülgür “ Kültür Bakanlığının ihalesi sonucunda Efes’te ruhsatsız olarak açılan iki adet hediyelik eşya satış mağazasının Selçuk Belediyesi tarafından kapatılması nedeniyle baskı altında tutuluyoruz.  Efes’teki hizmetlerimiz karşılığında aldığımız gelirler tarafımıza gönderilen yazılarla tamamen kesilmek isteniyor. Bu yetmiyormuş gibi Kültür Bakanlığı, Meryem Ana Evi’nde yaptığımız hizmetler karşılığı edindiğimiz gelirlerin kesilmesi için Orman Bakanlığına aramızda ki protokolün iptali talebinde bulunuyor. Bu da yetmiyor St. Jean Kilisesi önündeki Maliyeye ait 200 metre arazinin Belediye tarafından haksız yere kullanıldığını iddia ederek terk edilmesi için başvuruda bulunuluyor. Kısaca Kültür Bakanlığı Efes’teki tüm iş ve işlemlerden elimizi çekmemizi istiyor, bizi resmi yoldan tehdit ediyor. Efes’te Selçuklular tarafından elli yıldır işletilen dükkanların yıkılması için bize bir haftada dört kez yazı tebliğ edilirken bir yandan da Bakan üyesi olduğu siyasi partinin ilçe merkezinde toplantı yaptığı esnaflara “ korkmayın dükkanlarınızı yıkmayacağız” diyerek farklı bir tutum izliyor “ diyerek sözlerine devam etti.

         İlçemin çıkarlarını savunmayayım mı ?

Bütün bunlar yaşanırken yerel kurumların birlik ve beraberliğinin çok önemli olduğunu belirten Başkan Ülgür “Yani Belediyesi, Ziraat Odası, Ticaret Odası, Esnaf Odası, hatta Kaymakamlık makamı, yerel mahkemeler, vergi dairesi, Müze Müdürlüğü kurumların hepsi yerel kurumlardır. Sivil toplum örgütleri ilçede bulunan siyasi partilerden, hatta iktidardaki partinin ilçedeki temsilcisi konumundaki siyasi parti teşkilatından  bile daha öndedir. Onların bu beldenin çıkarlarını en önde tutmaları gerekir. Ben onlardan benim yanımda durmalarını bekliyorum.  Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yaşanan gerginlikler benim şahsi bir problemim değil, tamamen ilçenin çıkarları için farklı bir bakış açısı, farklı bir duruş sergilenmektedir. Ben ilçemin çıkarlarını savunmaya yım mı? Hukuken ruhsat almaması gereken bir yere nasıl ruhsat vereyim? Ancak bu süreçte Selçuk’taki sivil toplum örgütleri, CHP, AKP İlçe yöneticileri tamamen sınıfta kalmıştır. Bunun için de ilçem adına çok üzülüyorum” dedi.

            Bu konuda alanda en büyük çıkarları olan sivil toplum örgütlerinden birinin Ziraat Odası olduğunu belirten Başkan Ülgür; “Bizim Efes’teki kavgamız bellidir. Bizim bir tane dahi şeftali fidanı ekemediğimiz yerlere Bakanlık dükkan yapmıştır. Efes Antik Kentinin çevresinde hastaneye kadar birinci derecede sit alanı var. Vatandaşlar Efes’in çevresindeki atalarından kalmış dönümü 10-15 milyon değerindeki arazilerinde tarım yapamıyorlar. Yapmaya kalkanda mahkemelerde yargılanıyor. Efes’te ben dahil benden önceki başkanlar giriş kapılarındaki dükkanların yerine 25 yıldır çarşı yapalım istiyoruz, teklifler, projeler üretiyoruz ancak kurullar ve bakanlık izin vermiyor. Ama kendileri Efes’in içerisine iki adet dükkan yapıyorlar. Bu dükkanlara da belediye ruhsat vermedi diye kurumumuz cezalandırılmak isteniyor. Belediye Başkanı da görevini yaparak hukuken ruhsat verilmemesi gereken yerlere ruhsat vermiyor. Ben bu konuda Ziraat Odasını, Ticaret Odasını, Esnaf Odasını, ilçe Kaymakamını yanımda görmek istiyorum. Ben bu konuda dayanışma istiyorum. Moral ve destek istiyorum. Efes Müzesinden bunu bekliyorum. CHP ve AKP’den bunu bekliyorum. Bu kurumun başındaki ve bu dik duruşu sergileyen bir belediye başkanı olarak bu benim hakkım diye düşünüyorum.   Diğer yandan Esnaf Odası, Ticaret Odası, Turistik Eşya Satıcıları Odasının da bu konuda hiç sesleri çıkmamıştır. Onların yapamadıklarını yerel mahkeme yapmış bakanlığın kararıyla ilgili tedbir kararı almıştır.

         Selçuk’un çıkarlarını savunma konusunda en büyük görevin kendisine düştüğünü ifade eden Belediye Başkanı Ülgür “ Burada hiçbir şekilde siyasi amaç gütmeden söylüyorum ki ben görev süremin önemli bir kısmında bu kaynakları kullanarak görevlerimi yaptım. Yarın bu kaynaklar alındığında” biz iktidar oluruz o zaman bunları tekrar geri alırız” diye düşünenler varsa şunu hatırlatayım ki merkezi yönetim aldığı hiçbir yetkiyi geriye vermez. Yine olan bu ilçeye olur. Bu nedenle burada bulunan herkes üyesi oldukları sivil toplum örgütü, siyasi parti temsilcileri ile bu konuları konuşmalı ve onları harekete geçirmelidir. Türkiye’de hukuk varsa, adalet varsa, ülkeyi yönetenler buna inanıyorlarsa, biz doğru yoldayız ve doğru işler yapıyoruz demektir. Benim devletin bakanlığıyla güç yarıştırmam mümkün değil. Ancak hiç kimsenin de benim başında bulunduğum kuruma bir işi tehdit ile yaptırması mümkün değildir. Buna kimsenin gücü yetmez” diyerek herkesi Selçuk’un menfaatleri konusunda birlik olmaya davet etti.     

Bu haber 1026 defa okunmuştur.

reklam
reklam

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

reklam
reklam
reklam
Medyaled izmir web tasarım