5 Kasım 1953 te Eskişehir de doğdu Gökhan Edge.
Sonra ailesi İzmire gelip yerleşti.
Heyecan ve umut doluydu.
Deniz Gezmiş hayranıydı, onun yolundan yürümekti ideali.
Aynı yıl Aynı yıl Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni kazanarak kaydını yaptırdı.
Demokrasi, Bağımsızlık ve Sosyalizm mücadelesinin bir sıra neferiydi.
Okul sıralarını bırakıp işçi sınıfının örgütlenmesi için Adana’ya gitti.
İşçi sınıfı içerisinde çalıştı.
Milliyetçi Cephe Hükümeti işbaşındaydı, kısaca MC 19 Kasım 1976 tarihinde Diyarbakır’da gözaltına alındı Gökhan Edge.
Ağır işkenceler altındaydı.
Konuşturamadılar onu, vermedi hiçbir yoldaşını işkencecilerin acımasız tezgahına.
İşkence günlerce sürdü.
Direndi,direndi Gökhan.
Yenemeyince işkenceciler o yiğit adamı, katlettiler.
Cansız olarak Diyarbakır Numune Hastanesine götürdüler.
“Hastanede öldü” diye rapor vermeyi ret etti doktor.
Cinayeti öğrenen Diyarbakır halkı büyük bir tepki gösterdi.
Şehirde olağanüstü baskı tedbirleri alındı.
Dr. Nuriye Toker ve Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı İhsan Kaya’nın işkenceden ölüm olgusunu örtbas etmeye çalıştıkları yayıldı dört bir yana.
İddialara göre, Dr. Nuriye Toker 26.11.1976 tarihli tüberküloz ve nefrit tedavisi ilaçları ihtiva eden bir reçete ve seyahat edebileceğine dair rapor düzenlemişti.
Savcı İhsan Kaya 25.11.1976 tarihli “Defin Ruhsatı” ile sokakta bulunan ‘‘ hüviyeti meçhul ve sahipsiz cesedin gerekli adli ve tıbbi muayenesi yapılmış olduğundan usulüne göre defni ’’ ni istemişti, o doktordan habersiz.
Ailesinin isteği üzerine ikinci kez otopsi yapıldı Gökhan’ın o hırpalanmış bedenine.
Gökhan’a ağır işkence yapıldığı, boğazından verilen elektrik akımı sonucu yaşamını yitirdiği çıktı ortaya.
Boğazının altında, sırtında, kalçasında morluklar vardı.
Akciğerlerinin zedelendiği ve yüzünün şiş olduğu, ayaklarında yanık izlerinin bulunduğu tespit edildi raporlarla.
Diyarbakır’da yapılan cenaze törenine, çeşitli yüksek okul ve lise öğrencileri bir günlük boykot yaparak katıldılar.
Kitle örgütleri ve halkın geniş katılımıyla yapılan cenaze töreninde ‘Katil İktidar’, ‘İşkencecilerden Hesap Sorulsun’ sloganları atıldı.
Cenaze Diyarbakır ‘dan Edge ailesinin yaşadığı İzmir’e getirildi.
O dönem Üniversiteler bambaşkaydı, öğrenciler daha duyarlı, daha yürekli.
Ege Üniversitesi’nde forum yapılarak tüm fakültelerde bir günlük boykot kararı alındı.
10 Aralık 1976 sabahı 2000’e yakın öğrenci Bahçelievler semtinde Gökhan’ın evi önünde toplandılar.
İşçi ve emekçilerin katılımıyla da beş bini aşkın kişi Karabağlar mezarlığına doğru yürüyüşe geçtiler.
Kızıl bir bayrağa sarılarak taşınıyordu eller üstünde Gökhan Edge, ‘Gökhanlar Ölmez’, ‘Devrimciler Ölmez’, ‘Mit Dağıtılsın’, ‘İşkencecilerden Hesap Soralım’, sloganlarıyla yürüyordu kalabalık.
Göz yaşları ve gırtlakları yırtan sloganlarla toprağa verildi İsmail Gökhan EDGE Karabağlar mezarlığında.
Sevenleri onu hiç unutmadı.
Geçtiğimiz Cumartesi toplandı sevenleri mezarı başında.
Ankara SBF-DER, İzmir İMECE- DER ve 78’liler andılar yiğit devrimciyi
Sözleştiler her 10 Aralıkta daha büyük kalabalıklarla bir araya gelmeye Karabağlar Mezarlığında.
Bir dostu okudu Nihat Behram’ın ona yazdığı o hüzünlü dizeleri
“İşkencede Ölen Yoldaş İçin” başlığını taşıyordu o şiir.
Bende armağan ediyorum bu direniş destanını ve Behram dizelerini Başbakana,
Ağlasın diye Gökhan içinde!...
Nihat Behram’ın İsmail Gökhan Edge için kaleme aldığı dizeler
İşkencede Ölen Yoldaş İçin
Senin alnındaki yaralar
halkın yaralarıdır
seni kırbaçlayan el
halkı da kırbaçladı…
***
Boynuna vurulan zincir
halkı boğmak istiyor,
beynini sarsan elektrik
halkı da örseledi…
***
Toroslar, ah Toroslar
Hozat, Silvan, Tunceli…
Açlık, esaret, keder…
Kavga sizin içindir;
elinde katillerin
yoldaş, sizin için can verdi
***
Kimbilir ne kadar vahşice sana
vurdular, dağladılar;
direnen bakışların
nasıl zalimce katledildi…
***
Alnındaki yaradan
boşaldı belki bütün kanın
fakat nehirlerin akıyor, dağların rüzgarlıdır,
bak; yine çarpıyor kalbin
ortasında kavganın…
Nihat Behram / 1977
Ahmet ÇİPLİ
egeninsesi.com dan alıntıdır...
Bu haber 1554 defa okunmuştur.